Ebedi Yokoluş/Forever Extinct: Girizgâh ve Kauai 'O'o Kuşu

-
Aa
+
a
a
a

Açık Dergi içinde bu yayın dönemi başlayan Ebedi Yok Oluş/ Forever Extinct programının ilk bölümü yayınlandı. Virginia Patrone ve Çiğdem Fidan'ın hazırlayıp sundukları yayında, "insanlar yüzünden nesli tükenmiş ya da tehlike altında olan ve hiçbir şey değişmeden böyle giderse de kısa zamanda ebediyen yok olacak olan türler" hakkında konuşacağız; her hafta yokolan bir türün tarihine ve sesine kulak vereceğiz. İlk bölüm program ve konseptine ilişkin bir girizgâhın ardından, bu ilk bölümünde artık yaşamayan Kauai 'O'o kuşuna ses veriyor. Yayının kaydını ve deşifresini paylaşıyoruz.

Açık Radyo
Bölüm 1: Girizgâh ve KuauiOo Kuşu
 

Bölüm 1: Girizgâh ve KuauiOo Kuşu

podcast servisi: iTunes / RSS

Ebedi Yok Oluş / Forever Extinct – 1. Bölüm – 6 Mayıs 2019

 

Virginia: Ebedi Yok Oluş programına hoş geldiniz. Benim adım Virginia Elena Patrone/ programı ben yazıyorum.

Çiğdem Fidan: Merhaba ben Çiğdem Fidan. Programı Virginia ile beraber sunuyoruz.

V: Ve Çiğdem çeviri yapıyor. Bu ilk programda bir giriş yapacağız ve bugün bir hayvanla ilgili de konuşacağız.

Ç: Ebedi Yok Oluş programında, insanlar yüzünden nesli tükenmiş ya da tehlike altında olan ve hiçbir şey değişmeden böyle giderse de kısa zamanda ebediyen yok olacak olan türler hakkında konuşacağız.

Büyük bir trajedi olan iklim değişikliğinin bilinirliği, neyse ki, günbegün artmakta ancak bugün yaşadığımız çevresel trajedi yalnızca bununla sınırlı değil.

Bugün biz insanların dünyayı şekillendirdiği ve onu derinden etkilediği Antroposen çağında yaşıyoruz: ekosistemlerin bozulmasına, biyoçeşitlilik dediğimiz bitkilerin ve hayvanların sayısındaki azalmaya neden oluyoruz; ormanları ve doğal alanları beton yığınına çeviriyoruz; deniz ve okyanuslarda asitleşmeye ve aşırı kirliliğe sebep oluyoruz; taze su kaynaklarına erişimimizi azaltıyor ve büyük bir felaket olan plastik kirliliğine yol açıyoruz.

Bunlar sadece bir çırpıda sayabileceklerimiz: Sorunun oldukça karmaşık olduğunu ortada.

Bütün bunların insan eliyle gerçekleştiğini biliyoruz, peki bunların doğrudan sonuçları nelerdir? Örneğin sonuçlardan biri, yoğun değişim geçiren bölgelerde yaşayan hayvanların ve bitkilerin yaşamının şu an ve doğrudan tehlikede olması. Mesela plastik kirliliğinde bunu açıkça görebiliyoruz: her yıl binlerce ama binlerce deniz canlısı hayatlarını kaybediyor.

V: Evet, onlar plastik içinde yaşıyorlar.

Ç: Plastik yüzünden boğuluyorlar, ya da plastik yiyorlar ve sonuçta sindirim sistemleri bozuluyor ve ölüme sürükleniyorlar. Pek çok hayvan yaşam alanlarını kaybediyor ve onlara hayatta kalacak hiçbir yer kalmıyor ya da yoğun avlanma nedeniyle yok oluyorlar. Sonuçta biliyoruz ki bir sürü tür nesli tükenme tehlikesi altında ve yok oluyorlar, ve bu evrimin doğasından değil insandan kaynaklanıyor.

V: The Guardian’dan Damian Carrington’un söylediği gibi:

Humanity has wiped out 60% of mammals, birds, fish and reptiles since 1970” but what does this mean? “If there was a 60% decline in the human population, that would be equivalent to emptying North America, South America, Africa, Europe, China and Oceania. That is the scale of what we have done.”

Ç:“İnsanlık, 1970'ten beri memelilerin, kuşların, balıkların ve sürüngenlerin %60'ını dünya üzerinden sildi” peki ama bu ne anlama geliyor? “İnsan nüfusunda %60'lık bir düşüş olsaydı, bu Kuzey Amerika, Güney Amerika, Afrika, Avrupa, Çin ve Okyanusya'nın boşalmasına eşdeğer olurdu. Bu yaptığımızın ölçeğidir.”

Nesli tükenen hayvanların hangileri olduğunu bulmaya çalıştığımızda öyle kolayca bulamadık. Daha sonra derinlemesine araştırmaya başladık ve nesli tükenen ya da tehlikede olan bu hayvanların isimlerini ve kim olduklarını bulmaya başladık. Daha fazla insan bu hayvanlar hakkında bilgi sahibi olursa belki de onları korumak için bir şeyler yapabilirler diye onları su yüzüne çıkarmak, görünürlük kazandırmak istedik. Dolayısıyla bu projenin görsel bir ayağı da bulunmakta, burada bahsedeceğimiz bitki ya da hayvanların illüstrasyonlarını da sosyal medya hesaplarımızdan paylaşacağız.

V: Peki neden bu programı yapmak istedik?

Ç: Hayat çeşitlilikle ve çeşitlilik hayatla vardır. Güzellik de çeşitlilik içinde gelişir. Hiç duymadığımız bir çok türü kaybettik ve kaybetmeye devam ediyoruz, dolayısıyla da ne kadar güzel olduklarını gözden kaçırıyoruz. Oysa her bir böcek, bitki, hayvanın kendine has bir güzelliği vardır ve insanlar bunu bilselerdi, onları korumak için daha fazlasını yapacaklarına inanıyoruz.

Bizim için, insanlar için, hepimiz için harekete geçme zamanı çünkü Dünya’nın ekolojik çöküşü yaklaşıyor ve bu çöküşte acı çeken yalnızca insanlar olmayacak, gezegendeki tüm canlılar acı çekecek ve ölecek. Ve bu bizim hatamız.

Şimdi harekete geçme zamanı ve bu konudaki bizim naçizane katkımız da bu olsun.

V: Şimdi, harekete geçmek zamanı.

**

V: Bugün, ilk hayvan hakkında konuşuyoruz. Bu hayvan bir kuş. Hawaii'den. Adı Kauai 'O'o ve onun bugün nesli tükenmiş. Kauai-Oo'nun sesi şöyleymiş: https://birdsna.org/Species-Account/bna/species/kauoo/introduction

V: Kuzey Amerika’nın kuşları/Births of North America’da yer alan bir makalede yazıldığı üzere:

All 5 of these honeyeaters were inhabitants of undisturbed native forests. They were highly vocal, having loud, distinct, pleasant, melodious repertoires. Only the voice of the Kauai 'O'o was ever recorded, archived, and published, and it is probably the only Hawaiian honeyeater that has been heard by anyone now living.” 

Ç:“Bu Balcıgillerin beşi de bozulmamış yerli ormanların sakinleriydi. Son derece ötücüydüler, yüksek sesle, farklı, hoş, melodik repertuarlara sahiplerdi. Sadece Kauai 'O'o'nun sesi kaydedildi, arşivlendi ve yayınlandı ve muhtemelen şu anda yaşayan herkes tarafından duyulan tek Hawaii Balcıgili idi..”

Ç: Az önce duyduğumuz ses, bilinen son erkeğin sesiydi, dişisine çiftleşme çağrısında bulunuyordu: türünün hayatta kalan son bireyi olduğu için türündeki başka kimse tarafından duyulmayan bir çağrı…

Kauai 'O'o, Balcıgiller familyasına ait, nektar ve küçük omurgasızlarla beslenen endemik bir kuş türüydü. Hawai adalarında bu familyadan 5 ayrı türe rastlanmaktaydı ve bir tanesi Kauai-Oo idi. Bu türlerden 4’ünün şu anda nesli tükenmiştir.

Kauai 'O'o kuşlarının neslinin tükenme nedeni olarak; sıçan, Hint firavunfaresi, domuz, koyun, keçi ve kedi gibi yerli olmayan memelilerin adaya gelmeleri ve dolayısıyla, bu kuşların yaşam alanlarındaki ve doğal ormanlardaki değişim ve tahribat olduğu belirtilmektedir. Bunun bir sonucu da yerli olmayan kuşların, kendi hastalıklarıyla birlikte ortaya çıkmaları, sivrisineklerin adaya girişi ve bir de Kuai kuşlarının tüyleri için sömürülmesidir.

Bu güzel, sofistike kuşlar için bugün yapabileceğimiz hiçbir şey yok: ebediyen yok oldular. Ancak onları anmanın alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız üzerine düşünmek için iyi bir başlangıç ​​olduğuna inanıyoruz. Bu gezegende daha iyi bir etki yaratabilmek için gündelik yaşamımızda neler yapabiliriz? Bu muhteşem hayvanların ebediyen yok olmalarını engellemek için ne yapabiliriz? Herkes için harekete geçme zamanının geldiğine inanıyoruz!

V: Bizim program, Ebedi Yok Oluş. Instagram hesabı var, orada bizi bulabilirsiniz. Her bölüm yeni bir ilistrürasyon orada koyacağız. Mesela bugün KuauiOo hakkında konuştuk, onun illüstrasyon bulabilirsiniz orada. Facebook’ta da bizi bulabilirsiniz, Ebedi Yok Oluş / Forever Extinct sayfa adı var. Ve email adresimiz de: ebediyokoluş@gmail.com

Bize bir şey söylemek isterseniz, mutlu oluruz.

Umarım bu programı sevdiniz. Kapatmak için bir Hawai şarkısı çalacağız.

Ç: Bu şarkı Kauai 'O'o için değil ancak ben onun için çalmak istiyoruz. Dinleyeceğimiz şarkı ‘The Descendants’ filminden bir şarkı. Yerel adıyla Ulili olarak anılan kızılbacak kuşu için yazılmış.

V: Kapatmadan önce Açık Radyo’ya ve dinlediğiniz için size teşekkür ediyoruz.

V&Ç: Gezegendeki her şey! Çok güzelsiniz ve sizi seviyoruz!

 

 

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Mark James ULILI E On the Garden Island 3:18